MERMER ve TARİHİ

Başkalaşıma uğramış kalker (kireç taşı). Çok küçük kristallerden meydana gelmiş kalkerin yapısı o kadar düzgün değildir, içinde gözenekler bulunabilir. Genellikle oyma ile şekil verilmez, cilalı bir yüzey elde edilmez. Buna karşılık toprak altında yüksek sıçaklığa kadar ısınarak başkalaşıma uğraşmış kalkerde yani mermerde kristaller daha iridir, daha düzgündür, gözenekler yoktur, kütle daha yoğun ve daha serttir. İstenen şekil verilebilir heykeller bile yapılabilir, yüzeyi cilalı duruma gelebilir.

Mermeri meydana getiren kristal türü tıpkı kalkerde olduğu gibi kalsit türündedir. Bazın aragonit türünde kristal yapılı mermere de rastlanır. Ancak bu çok nadirdir. Yine ender olarak dolomit kayalarının başkalaşıma uğramasıyla meydana gelmiş mermerlere de rastlanır. Tabii kalsit ya da ender olarak aragonitten yapılmış mermerlerin birleşimiyse kalsiyum karbonattır. Bu sebeple tıpkı kalker yani kireç taşı gibi bütün asitlerle karbon dioksit çıkışı ile birleşir. Bu da üzerine asit dökülen maddenin köpürmesinden anlaşılır. Saf kalsiyum karbonattan oluşmuş mermerler beyaz renklidir. Bu ceşit mermerler özellikle heykelcilikte aranır. Mermer homojen bir yapı göstermesi, fazla sert olmaması, kolayca işlenmesi, büyük gözenekler içermemesi, su emme oranının düşük olması, değişik renk ve desende elde edilebilmesi gibi nedenlerle yapıların iç ve dış kaplamalarında döşemelerde ve başka yapı elemanlarında kullanılmaktadır. Renkli ve damarlı mermerler özellikle bezeme amaçlı olarak tarih boyunca yapılarda, yapıların iç ve dış dekorasyon ve süslemesi ile mezar yapımında, anıtlarda ve heykelcilik ürünlerinde kullanılmıştır. Ancak dolomitik mermerler ötekilerden daha sert olduğundan işlenmesi zordur ve daha çok konkasörler de kırılarak mozaik pirinci yapımında kullanılır.

Mermerin daha Milat’tan önce altıncı yüzyıldan önce Yunanistan’da Perikles yönetimi, Roma İmparatorluğu’nda da Augustus yönetimi sırasında gerek heykel yapımında gerek mimarlıkta en çok kullanılan doğal taş olduğu bilinmektedir. Helenistik çağ, özellikle İskenderiye’de değerli mermer eserler bırakmıştır. Mermer daha sonraki çağlarda Romalılar ve Bizanslılar tarafından da yapılarda ve sanat eserlerinin yapımında kullanılmıştır. İstanbul’daki Ayasofya bu mermer yapıların en önemli örneklerindendir. İtalya’da 12. ve 13. yüzyıllarda yapılan parlak gösterişli mermer yapılar Toscana, Venedik ve Roma’yı mermer işleme sanatının merkezleri yapmıştır.

TÜRKİYE’DE MERMER VE MERMER YATAKLARI
Türkiye’de Marmara havzası Batı Anadolu ve Istranca masifinde önemli mermer yatakları bulunmaktadır. Marmara Adası mermerleri rezervlerinin bulunduğu yer, işletmesinin kolaylığı ve ekonomik denizyolu ulaşımı yüzünden Roma Yunan Bizans ve Osmanlı uygarlıklarında geniş bir kullanım alanı bulmuştur. Ada’nın kuzeyinde 35 kilometrelik bir alan kaplayan taş ocaklarında boyları 20 metreye varan büyük bloklar çıkartma olanağı bulunmaktadır. Tipik Marmara Adası mermeri gri, beyaz, mavimsi renkli, gri bantlı, bazen lekeli yapılı, iri kristallidir. Beyaz olan ince kristalli (40-50 Mikron) mermerler dolomitiktir ve blok alma olanakları sınırlıdır. Afyon Hisar bölgesinde Roma döneminden beri işletilen Afyon mermerleri genellikle ince daneli yuvarlak ve yarı yuvarlak biçimli mozaik dokulu kalsit kristalleri neden oluşur. Bu mermerlerin renk ve desenlerin oluşumu kitleyi çevreleyen ve mermer içinde küçük lekeler halinde bulunan klorit kuvars çeşitlerinin etkisidir. Renk ve dokularındaki farklılıklara bağlı olarak beyaz, pamuk beyaz, beyaz sarı, pembe, sarı, gri, Menekşe, kaplan postu, güvercin göğsü, Gök mermer, somaki, şeker ve benzeri adlar verilen ve yediden fazla çeşidi bulunan Afyon mermerleri çatlak sistemlerini uygunluğu nedeniyle tarih boyunca işletilmiştir.Marmara Adası ve Afyon mermerlerinden başka İzmir, Manisa, Muğla, Akhisar, Efes, Kırşehir, Kastamonu ve Tosya’nın çeşitli mermerleri çok eskiden beri işletilmekte ve heykel, sütun vb yapımının yanı sıra kaplamada ve masif inşaat işlerinde kullanılmaktadır.

İslamoğlu Mermer olarak Çorlu’da yaptığımız mezar işleri başta olmak üzere inşaat ve diğer dekorasyon işlerinde, mermer ocaklarının yakınlığının yarattığı fiyat avantajı ve kalitesinin yanı sıra dayanıklılığı ile öne çıkan Marmara Mermeri’ni öncelikli olarak kullanmaktayız.. Fakat projeye uygun olarak veya talep gelmesi halinde Muğla, Afyon ve Kastamonu mermerlerini de kullanmaktayız. Mutfak tezgahı ve banyo dekorasyonu için ise Çimstone veya Granit kullanmaktayız.

Bunlar da ilginizi çekebilir...